Kişisel Blog Yazarları

Değerli blog yazarı arkadaşım 1 Delinin Günlükleri ”Kişisel blog yazarları ne düşünüyor?” başlıklı bir yazı yazmıştı. Ayrıca bu konu hakkında yazmak kişisel blog yazarlarına mim göndermesi yapmıştı. Kısa bir sürede bu yazı birçok kişi tarafından mimlendi. Değerli büyüğüm Deli Kızın Bohçası beni de mimlemiş. O yüzden ben de düşüncelerimi sizinle paylaşmaya karar verdim.

1. Yakın çevrenizdeki insanlara blogunuzdan söz ediyor musunuz?

Blog yazarlığı ile alakası olmayan arkadaşlara kişisel blogumdan pek bahsetmiyorum. Bahsetmeyeceğim de bundan sonra. Çünkü daha önce bahsettim ve motivasyonumu bozacak sözler duydum. Maalesef dengesizce sözler söyleyen yakınlarınız olabiliyor. Her ne kadar üzülseniz de onları da kırmanın bir anlamı da yok. Anlamayan anlamıyor işte. O yüzden sadece yazmayı seven ve sevebileceğini düşündüğüm nadir insanlara kişisel blogumdan söz ediyorum.,

2. Neden blog yazıyorsunuz?

Öncelikle ”neden yazıyorsun?” sorusuna cevap vermek istiyorum. Çok küçük yaştan beri bir şeyler yazıyorum ya da karalıyorum demek lazım. Yazı ile tanışmam şiir ile oldu. O da ilköğretim 3. sınıf civarı idi. Bir kızdan hoşlanmıştım. Tabi ki bizim dönemlerimizde bu konular şimdiki gibi açıktan konuşulmazdı. Ayrıca zaten içe kapanık bir çocuktum. O yüzden içimdeki yoğun duyguları bir yere aktarmam lazımdı. Bunun çözümü de yazmaktı tabi:) O ilk şiirden bu yana da şiir, kompozisyon, deneme, kısa hikayeler vb. yazınsal üretmeye başladım ve devam ediyorum. (Birkaç yıldır da kurguladığım roman projem var: Hayalim)

Şimdi asıl soruyu cevaplayabilirim. Blog yazma sebebim yazdıklarımın okunmasıdır, kısaca. Sanırım birçok blog yazarının sebebi de budur. Yazdıklarının okunması ve beğenilmesi. Zaten tüm sanat dallarında bu amaç vardır: Resim yapan bir ressam, resmine bakılmasını; bir yazar, kitabının okunmasını; bir müzisyen bestelerinin dinlenmesini ister. Ben de bu sebepten dolayı kişisel blogum açtım.

Bazı blog yazarı arkadaşlarımız diyor ki: ”ben kendim için yazıyorum, başkaları okusun diye yazmıyorum.” Tabi ki herkes ilk önce kendisi için yazar, bu doğaldır. Fakat sadece kendisi için yazan bir kişi blog açmaz. Açar defterini ne istiyorsa yazar; başkasına göstermez. Ya da blog açacaksa bile, yazılarının arama motorları tarafından indexlenmesini engeller ve sadece kendisi okur yazdıklarını. O yüzden ”kendim için yazıyorum” triplerine girmeye gerek yok diye düşünüyorum.

3. İlk yazınız ile en son yazdığınız yazı arasında ne gibi farklar var?

Ara sıra eski yazılarımı ben de inceliyorum, hemen herkes gibi. Eski yazılarımı okudukça bazen yazdıklarıma gülümsüyorum bazen de ”bunu ben mi yazdım?” diye kendime soruyorum. Bunun sebebi de sanırım bazen duygularımız değişiklik gösterdiği için ya da daha yoğun duygular içinde olduğumuz zaman aşırı uçlarda yazılar yazabiliyoruz. İlk dikkatimi çeken bu.

Diğer bir konuda eski yazılarımın biraz daha kısa ve yenileri gibi derli toplu olmadığını gözlemliyorum. Sanırım yazdıkça yazdıkça daha olgun içerikler üretiyoruz. O yüzden yeni makalelerimizde olumlu değişiklikler olması çok güzel.

4. Blog yazmak normal yaşantınıza neler kattı?

Kişisel blog yazmak, kişisel yaşantıma çok olumlu katkılarda bulundu. Öncelikle yazma kabiliyetim gelişti. Daha hızlı ve daha düzgün cümleler kurarak yazılarımı yazabiliyorum. Ama en büyük etkisi yeni yeni dostlar kazandım. Her zaman yazılarımda bunu savunmuşumdur. Blog yazmak, diğer blog yazarları ve okuyucular ile iletişim halinde olunduğu sürece anlam kazanır. Bu iletişim de ancak, blogunuza yazılan yorumlara cevap vererek, diğer blogları takip edip yazılarını okuyarak, okuduğunuz yazılara yorum atarak veya beğendiklerinizi paylaşarak olur. Kazandığınız tecrübeleri başkaları ile paylaşarak olur. Bu konu ile ilgili ”Başarılı blogların yetişmesi için bilgimizi paylaşalım” adlı yazımda düşüncelerimi aktardım.

5. Yakın arkadaşlarınıza blog yazmalarını önerir misiniz?

Yazabileceğini düşündüğüm arkadaşlara blog açmaları konusunda ısrar ettiğim oluyor. Ama sadece yazabileceklerini düşündüğüm arkadaşlara… Çünkü blog yazmak, zaman ve emek gerektiren bir eylem. Ayrıca yazmayı sevmeyen bir insana da kişisel blog açma önerisinde bulunmak çok saçmadır değil mi?

Hem herkes blog açmamalı. Her aklına esen blog açtığı ve bir hevesle başladıkları için internet çöp blog ile doldu. Özellikle blog yazarak para kazanma hevesi ile açılan bloglar hep yalan oldu gitti. Çünkü kavrayamadıkları bir konu var: Blogundan para kazanan blog yazarları, para kazanmak için blog yazmadılar; yazdıkları için bloglarından gelir elde ettiler. Bu arada ”Kişisel blog yazarları bloglarından para kazanmalı mı?” adlı yazımda sizin de düşüncelerinizi duymak isterim.

6. Hangi kaynaklardan ilham alıyorsunuz?

1 Delinin Günlükleri‘nin de dediği gibi her şeyden ilham alabiliyorum. Sokakta gezerken, metrobüste giderken, kafede otururken, blog yazarı arkadaşlarımla sohbet ederken, film veya dizi izlerken, kitap okurken, blog okurken, aşık olduğumda, ayrıldığımda… Liste uzayıp gider. Zaten yazmayı seven birisi hemen hemen her şeyden yazacak konular çıkartabilir.

Bazen de yazacak hiçbir şey bulamam. Otururum bilgisayarın başına, tek bir kelime yazma klavyem. O zaman da bir süre yazmaya ara veririm. Çünkü alalade şeyler yazmak istemem. Yazacaksam adam akıllı içerikler yazayım. Siz de bazen blogunuza içerik üretmekte sıkıntı yaşıyorsanız ”Blogunuza içerik üretmek için tavsiyeler” adlı yazımı okuyabilirsiniz. Belki faydası dokunur da yeni ilham kaynakları bulabilirsiniz.

7. Diğer blog sahipleri ile iyi iletişim kuruyor musunuz?

Devamlı iletişim kurduğum kişisel blog yazarı arkadaşlarım ve ara sıra görüştüğüm yazarlar var. Yukarıda da belirttiğim gibi blog yazmak, iletişim kurulduğunda anlam kazanıyor. O yüzden iletişim konusuna özen gösteriyorum. Keşke imkan olsa da devamlı iletişim kurduğum yazarlar ile görüşebilsem. Fırsat bulduğumda tek tek ya da toplu halde görüşeceğim blog yazarları var. Bu arada bana sormak istediğiniz ya da yardımcı olabileceğim bir konu olursa çekinmeden yazabilirsiniz. Her zaman kapım açık.

8. Rahatsız olduğunuz konular var mı?

Rahatsız olduğum konular çok olmamakla birlikte sanırım hemen hemen herkesin sıkıntı yaşadığı konular. Özellikle kişisel bloglar arasında destekleşmenin çok az olması beni üzüyor. Sanırım bazıları hariç diğerleri kendi halinde takılıyor. Bu konu ile ilgili de bir yazı da kaleme almıştım: Kişisel bloglara destek verin!

Genellikle bayan bloggerlar arasında bir destekleşme söz konusu. Ara sıra her ne kadar moda, makyaj, güzellik ile alakalı olmasam da bu konudaki blogları geziyorum. Aldıkları yorumlara bakıyorum. Onlarca-yüzlerce yorum var. Bu desteği gördükçe de onlara imreniyorum açıkçası. Ne güzel birbirlerine destek oluyorlar. Sanırım kişisel blog yazarları bu konuda biraz pasif. Umarım ilerleyen günlerde bu durum değişir.

Benim sözlerim de burada son buluyor. 1 Delinin Günlükleri’ne de böyle güzel bir mimleme başlattığı için teşekkür ediyorum. Allah herkesin gönlüne göre versin.

Tavsiye yazı: Blog Tanıtımı Nasıl Yapılır?

Ben de birkaç kişisel blog yazarı arkadaşımı mimliyorum:)

• Doktor Hayat
• Eskici ve Roman
• Bir Babanın Gözünden Dünya
• Emrullah Acar
• Oktay Yenitürk