Sultanahmet
İstanbul’u gezerken mutlu olduğum yerlerden birisi Sultanahmet‘tir. Sanırım tarihi dokusundan dolayıdır. Ayak bastığım, gezdiğim caddelerde tarihi hissediyorum; binalarda tarihi görüyorum; bir nevi geçmişi soluyorum. Sultanahmet Cami, Ayasofya gibi tarihi eserlerin etrafında dolaşmak, benim gibi bir çok insanı mutlu ediyordur eminim. Hele Kapalı Çarşı… Kaç defa çarşıyı gezsem de buraya her geldiğimde dolaşıyorum sessizce. Tarihi hissederek… Sanırım daha önce Kapalı Çarşı’da çalışmış olmamım da etkisi var diye düşünüyorum.
İstanbul’un en güzel, en gezilesi, en tarihi yerlerinden birisi olan Sultanahmet, ne var ki bu güzelliklerin içinde iğrençlikler de barındırıyor. Turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlardan birisi burası olduğu için, haliyle Türk vatandaşlarından çok turistler var sokaklarda, kafelerde. Bu durumda tabi ki bazılarının turistlerden para kazanma duygusu kabarıyor. Tamam para kazansınlar da kimseyi mağdur etmeden kazanç sağlasınlar değil mi?
Sultanahmet esnaflarından çoğu turistleri yolunacak kaz olarak görüyor. ”Kazı ne kadar yolabilirsem o kadar iyidir” düşüncesiyle dolular. Kapalı Çarşıda sağda solda elimde parfüm ile gezenleri görmüşsünüzdür. Güya orijinal parfümleri çok ucuz fiyatlara satıyorlar. Bunu da geçtim turistlerin-bayan turistlerin- peşine takılıyorlar, parfüm satana kadar yanlarında ayrılmıyorlar. Turistlerin halini düşününüz. Tatil yapmaya gelmişler, bir kaç zibidi tatillerini mahvediyorlar.
Asıl mevzuya gelecek olursak, bugün bir olayla karşılaştım, onu anlatmak istiyorum. Sultanahmet’e gittim bugün. Bir bayan turist, tramvay durağındaki bir tezgaha yaklaştı. Kalem ile kağıt üzerinde çeşitli şekiller çizebileceğiniz oyuncak var ya-adını bilmiyorum- onu merak etmiş, tezgahtara onu soruyor. Kalemi eline aldı çizmeye çalıştı, tezgahtar da yardım ediyor. Sonra sokak arasından birisi geldi. Bayan turiste sırıta sırıta nereli olduğunu sordu-ilk önce Japon musun dedi, çünkü tüm çekik gözlüler Japondur ya. Sonra kıytırık İngilizce’siyle çok güzelsin, çok tatlısın gibi kelimeleri sıralamaya başladı. Turist, gülümseyerek teşekkür etti-kibarlığından zannediyor ne bilsin. Sonra oyuncağı satın aldı ve gidiyordu ki, sonradan gelen adam kolunda tuttu turisti beraber gidelim dedi. Reddedildi ama hala kolunu bırakmadı kadının. Sonra tezgahtar araya girdi ve kadın sonunda gidebildi. Adam tezgahtara kızdı, neden bırakmıyorsun diye.
Yolunacak kaz olarak görülen turistler keşke sadece böyle kalsa. Uzun bir süredir de cinsel arzuların giderilebileceği bir et parçası olarak görülüyor-ne yazık ki. Ülkemizde turistlerin başına gelenleri biliyorsunuz. Bu olaylar gerçekten çok üzücü, tiksindirici, nefret verici… Böyle zavallı insan postu giyen yaratıklar ile birlikte yaşadığımızı bilmek koyuyor insana. Hele böyle insanların ülkemizdeki en güzel mekanlarda olmasını sinirlendiriyor insanı. Ama elimizden bir şey gelmiyor. Bir an önce bu varlıkların böylesi güzel yerlerden arındırılması gerekiyor. Sizce de öyle değil mi?
sultanahmet meydaninda Çeteleşen bi örgütlenme var. 30ar 40ar kişilik 4-5 gurup var. meydandaki bütün pislikleri onlar düzenler. bu gurupları besleyen kollayan, zamanı gelince onlara pis işlerini yaptıran 2-3 Çok Zengin Esnaf var. Yaani konu kişileri aşıyor. Deşifre etmek ve devlet birimlerine bildirmek gerekir. belediye ve emniyet bikaç aydır , bu konuya el attı, büyük oranda düzelme oldu. ama haala kırılamayan kirli örgütler var. şahış degil orgüt var. meydanda bu tür işlerde dönen Nakit akıl almayacak kadar buyuk. 500-1000 serseriye bolca yetecek nakit. avanta paranin tadını alan , gözü dönmüş , bunu bırakamiyor. 20 senedir yapan var. vole vuran var. lüks yaşayan var. gemi alan var. azıtan var. kokocu olan var. sürekli sıfırda kumarcı var. sahte kimlikli var. yurtdışından kovulan var. dagdan gelen var. sayko var. hırsızlıktan yetişen var. meydan tam bir HayvanEgitimMerkezi gibi. veee bunları kullanan , başka esnaflara karşı baskı aracı olarak kullanan , ve surekli köşe başlarını baskı ile Satın alan Lar Da var. senin gordugun saadece basit serseri işi degil, hele parasız garibanin yapacagı hic degil.
BeğenBeğen
Güya çoğumuz da Müslümanız. Ne acı:(
BeğenBeğen
Ben müslümanlığı geçtim, çoğunda insanlık namına zerre yok.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok mühim bi konuya değinmişsin musa. Malesef ki böyle şeyler var. Bende iki gün önce gittim Sultanahmet e. Dediğin gibi garip garip tipler etrafta dolaşıyor. Arkadaşlara dedim ki sadece Sultanahmet i gelse bi turist, zannedecekki bütün Türkiye böyle. Ama dedim ne kadar başka bir suni hayat var burda oysaki, esnaflar tarafından oluşturulan. Devletin bencede bu işe el atması gerekiyor. Cezaları artırmalı.güven timi gibi timler olmalı. Ana en önemlisi cezalar caydırıcı olmalı. Bu tip insan görünümlü yaratıklara acımamalı devlet. Yoksa masum insanlara oluyor olan. Olan masum turiste oluyor.
BeğenBeğen
Evet, bir turist sadece Sultanahmet e gelse, Türklerden soğur bir daha da gelmez. Ben olsam da aynı şeyi düşünürüm. Devletin el atması gerek dediğin gibi. Görevliler tutulmalı, caydırıcı cezalar verilmeli ki biraz hafiflesin tacizler, gasplar. Umarım ileride düzelir.
BeğenLiked by 1 kişi