tuketim-cilginligi

Tüketim Kirliliği

Değişen yaşam koşulları ile birlikte, dünyamız giderek kötüleşiyor. Bunu söyleyebilmek için profesör olmaya gerek yok. Tüketim toplumu olmak artık geride kaldı; tüketen canavarlara döndük resmen. Tüketim çılgınlğı diye adlandırılan bu olay yüzünden, çok değil kısa bir süre sonra dünya daha da yaşanmaz hala gelecek. Bunu söylemek için de müneccim olmaya gerek yok.

  Şehirlerin giderek betonlaşması, denizlerin kirlenmesi, bazı hayvan türlerinin neslinin tükenmesi, hepsi kıyameti yanımıza getiriyor. Yaşanılacak yer, yenilecek yiyecek, içilecek su kalmayacak güne koşuyoruz adeta -yürümüyoruz. Büyük şehirler -özellikle İstanbul- yaşanılacak yer olmaktan çok bir stres topunu andırıyor. Dünyanın kötü bir şekilde değişmesi sonucu, insanların da psikolojileri bozuluyor. Etrafında bir tek ağaç, çiçek olmayan semtler, okullar, fabrikalar… Hepsi birer stres artırıcı. Bir tek kuş cıvıltısı yok artık. Yol kenarlarında tek tük belediyelerin koyduğu çiçekler.

  Orman falan da kalmadı. Hatta dağ kalmadı. Dağları bile delip üzerlerine beton yığınları koyuyorlar. Tabi bazı muhitler, ağacı bol, çiçekli. Parası olanlar için buralar. Yine parasız insanlar, egzos dumanlarını, fabrikaların atık kokularını, restoranların veya otellerin pis yemek kokularını teneffüs etmek zorundalar. Zengin olan habersiz bunlardan. Ama öyle bir zaman gelecek ki, zenginler için bile rahat edecek yer kalmayacak. Böyle giderse dünyanın sonu nicedir bilinmez. Eminim siz de dertlisinizdir bu durumdan.

  Aşağıda bir video paylaşmak istiyorum. Akilvefikir.org ‘da gördüm. Hem bu yazıyı yazmak hem de bu videoyu görmeyenler için paylaşmak istedim. İzleyince ne kadar anlamlı bir video olduğunu anlayacaksınız.