Tami Hoag Kimdir?

Bir insan ancak bu kadar kötü bir kitap yazabilir ve bu kadar çok kitap satabilir. Okuduğum için pişman olduğum yazarlardan birisidir Tami Hoag. Renkler ve zevkler tartışılmaz tabi ki. Yazarın okuduğum iki kitabını da beğenmeme rağmen, yazarın kitapları sattığı için ses çıkarmamıştım. Ben mi yanlışım diye düşünüyordum ki, ekşi sözlük‘te yazar ile ilgili bir yazı gördüm. Yazıyı okuyunca çok sevindim. Meğersem sadece ben olumsuz düşüncelere sahip değilmişim. Ekşi sözlük yazarlarının yorumları:

1. Bu kadar bayat gerilim kitapları yazıp çoksatan yazar olmak kaç kişiye nasip oluyor bilmiyorum ama tami hanıma olmuş. elena estes diye kafasında muhtemelen anti-kahraman diye kurguladığı bir kadın polis karakteri var ki ne bende, ne de genelleme yapacak sayıya ulaşmak için okuttuğum insanlarda dirseğini suratına gömme isteği dışında herhangi bir hissiyat uyandırmayan biri. Baba şefkati görmedim, güzel değilim ama bir çekiciliğim vardır, yataktan çıktığım gibi merkeze gitmiştim, erkek gibiyimdir maşallah, vice’dan kahrolası toni adamım diye, böyle bu kadının yer aldığı kitapların yarısında olaylar anlatılıyorsa diğer yarısında da mary sue’sal kendini tanımlamalar, anlatmalar, şikayet edermiş gibi yapıp övünmeler yer alıyor. hani kadın karakteri “m.melerim ve g.tüm vardı, eteğim havalanıyordu, artur’un bakışlarını üzerimde hissedince seksi bir gülümseme yüzüme yayıldı” diye konuşturan kimi erkek yazarlar olur ya. işte onlar sadece erkek yazar değilmiş ben bunu gördüm. sanırsın ki her insan adeta bir aktör, bir balerin; her an nasıl göründüğünün, vücut diliyle ne söylediğinin farkında. “saçıma ot takılmış ve adeta bir öküz gibi yayılmışım bürosite” diyen yok. florida zenginleri, kahrolası rus mafyası var.
2. Ben gibi polisiye gerilim hastası bu yolların ustası birini bile sıkabilen, bayabilen bayııık, reziiiil bir yazar. nerde klişe bunda. bir diğeri de lisa gardner zaten.
   dur biraz da ona dalayım gideyim de.
3. Polisiye-gerilim tarzı yazarı görmesek kendini polisiye-gerilim tarzı yazarı diye yutturacak kişi

Yazarın ”Psikopat” ve ”Paranoya” kitaplarını okudum. O aralar okuyacak kitabım kalmamıştı, bu kitapları da almış bulundum. Okumaya başladım. Baştan bir eksiklik bir tuhaflık olduğunu sezdim ama fark edemedim ne olduğunu. İki kitabı bitirince dedim ki bu yazar kimmiş neyin nesiymiş. Ben yazarı erkek diye düşünmüştüm ki, kadın olduğunu anlayınca sorunumu çözdüm. Yazarın kitapta erkek başkahramanı, diğer erkeklere hep ”naber yakışıklı? Nereye gidiyorsun yakışıklı?” gibi ”yakışıklı” sözcüğünü çok kullanıyordu. Homoseksüel olmayan bir erkeğin iki de bir ”yakışıklım” kelimesinin kullanması bana acayip geldi. Karakter homoseksüel olabilir, o zaman kabul edilebilir. Buradan yazarın erkek karakterleri düzgün kullanamadığı anlaşılıyor. Grange‘de kadın yazarlar kullanıyor, ama hiç birisinde tuhaflık sezmedim. (Gerilim-Polisiye romanı sevenler Grange’in tüm kitaplarını okusun bu arada)

Ekşi sözlük‘te bu yazıyı görünce içim rahatladı. Siz siz olun yazarın kitaplarını alırken bir kere daha düşünün. Bu yazıyı yazdım yazmasam içimde kalırdı. Diğer kitapları nasıldır bilmiyorum. Okuyan varsa yorum yapsın yanlışımız varsa düzeltelim. İyi okumalar… (görsel: ugurkaradeniz.blogspot.com)