cirkin ordek

Hikaye: Çirkin Ördek ve Tavus Kuşu

Bir varmış, bir yokmuş. Kasabanın birinde çirkin bir ördek varmış. Bu çirkin ördek, hayatı boyunca yapmaması gereken bir şeyi yapmış. Ne mi yapmış? Bir tavus kuşuna aşık olmuş. Tavus kuşu o kasabanın en güzel kuşuymuş. Herkes ona hayranmış, onunla sevgili olmak için herkes can atarmış. Ama onun gözü yükseklerdeymiş. Kimseye pas vermezmiş.Bizim gariban ördek ise her gün tavus kuşunu takip eder, bir an olsun onsuz olmak istemezmiş. Tavus kuşunun zarar görmemesi için üzerine titrermiş. Zaman zaman tavus kuşunun etrafındaki arkadaşları hakkında onu uyarır ve bir gün onların kendisine zarar vereceğini söylermiş. Ama çirkin ördeğin onu bu kadar çok değer vermesine rağmen, tavus kuşu onu görmemezlikten gelir, küçümser ve o yokmuş gibi davranırmış.

Tavus kuşunun çirkin ördeğe değer vermemesi, onu her seferinde azarlaması ve başkalarına ondan daha çok değer vermesi onu aşkından hiç ama hiç soğutmamış. Aksine daha da ısrarcı olmaya başlamış aşkında. ” O beni sevmese de benim sevgim ikimize de yeter” diyerek avutuyormuş kendini daima.

Bir gün çirkin ördek ve tavus kuşunun yaşadığı kasabayı avcılar basmış. Buldukları tüm güzel kuşları toplamışlar. Fakat, bizim güzel tavus kuşunu görmemişler. Avcılar tam kasabadan ayrılacakken, tavus kuşunun arkadaşlarından birisi: ” Avcı kardeş. Eğer beni bırakırsan kasabamızın en güzel kuşu olan tavus kuşunun yerini sana söylerim” demiş. Bunu duyan avcı: ” Tamam, hemen göster bana yerini” demiş. Olanları izleyen çirkin ördek can havliyle tavus kuşunun evine doğru koşmaya başlamış. Ama avcılar çoktan yakalamış tavus kuşunu. Onu kurtarmaya çalışmış ama başaramamış.

Tavus kuşu acıklı gözlerle ” sen beni uyarmıştın, ama ben seni dinlemedim. Çok pişmanım” dermiş gibi çirkin ördeğe bakmış. Ama son pişmanlık fayda etmezmiş. Bir kaç dakika içinde avcılar gözden kaybolmuş. Çirkin ördek sevdiğinin gittiğine mi yansın, karşılık bulamadığı sevgisine mi?

” Kime değer verilmesi gerektiğini bilmeyenler, değer verdiği o ‘yanlış insanlar’ tarafından ihanete uğramaya mahkumdurlar.”