Hayatını Bir Kişiye Adamak
Hayat işte. Hayat öyle bir şeydir ki, bazen tek bir cümleyi tüm edebiyata tercih edersiniz. Hayat öyle tuhaftır ki, bazen tek bir kişiyi tüm insanlığa tercih edersiniz. Hayat öyle bir yerdir ki, bazen birisinin yanı başında durmayı tüm güzel yerlere tercih edersiniz.
Bir keresinde bana denildi ki: “tek bir kişiye tüm hayatını bağlamak saçma değil mi sence? Bir gün o kişi gittiğinde ne yapacaksın? Biliyorum ki yıkılacaksın. Üzüleceksin. Hayatın mahvolacak. Hayatının mahvolacağını bilebile neden insanlar, hayatını tek bir kişiye adarlar ki?”
Dedim ki: “evet, dediğin doğru. Birine bağlandığında, eğer o kişi seni bırakıp giderse yıkılırsın ve zor kalkarsın yerden. Çaresiz kalırsın. Ama insan birine bağlanırken, hiçbir zaman sonunu düşünmez, düşünmek istemez. Her zaman kıyaslar, onu severken kazandıklarını ve kaybedeceklerini. Onunlayken zaten her zaman kazanmaktadır. Onun bir gülüşü, onun bir dokunuşu tüm dertlere devadır. Tüm sorunlar kalkar ortadan. Cehennem olan dünya, artık cennettir onun için. Tek düşündüğü budur. Cehennemini cennet yapan kişiden o kadar kolay vazgeçemez ki. Vazgeçmekte istemez zaten. İşte bu yüzden bir insan tek bir insana bağlanır ve her şeyini ona adar. Onunlayken kazandıkları kaybettiklerinden çoktur her zaman.”
İnsan, hayatını bazen tek bir kişiye adar. Değsin ya da değmesin…