deger vermek deneme yazisi

Değer Vermek

Bir süredir  aklımda tasarladığım fakat yazmadığım yazımı sizinle paylaşmak istiyorum. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, hayatımızın büyük bir kısmı değerlerden oluşur. Sadece değer verdiklerimiz değil  tabi ki, değer vermediklerimiz de girer bu işin içine. Eğer değerlerimizi iyi seçersek mutlu olmamız kaçınılmazdır  bence. Lakin kime, neye, nasıl değer vermemiz gerekiyor? Asıl soru bu işte… Bunun cevabı zor olmakla birlikte, kolaydır aslında.

Kime değer vermeliyiz?

Benim düşünceme göre, değer vereceğimiz ilk kişi ”BİZ”iz. İnsan kendine yeterli değeri vermezse çok fazla mutlu olacağını sanmıyorum. Dünyada hiçbir şeyin bizden daha değerli olmadığını düşünüp ona göre hareket edenler, diğerlerinden bir adım daha önde. Kendimize değer vermeyi bencillik olarak algılamayın sakın! Değer verilmeyenlerin yıkılması daha kolaydır. O yüzden kendimize değer verelim ki kahpe bir rüzgarla yıkılmayalım.

Tamam, kendimize değer verdik. Sıradaki kim? Tabi ki en yakınımız; ailemiz. Ailesini hor gören, ailesini sadece bir otel gibi kullanan o kadar kişi gördüm ki bu hayatta -aralarında yakın arkadaşlarım da var… Ailesini hor görenlerin hiç birinin işinin rast gittiğini görmedim. Ailemiz iyi veya kötü olsun, zengin veya fakir olsun, onlara karşı her zaman büyük bir yükümlülüğümüz vardır. Unutmayalım ailemiz hiç bir zaman kötülüğümüzü istemez. O yüzden, pişman olmamak için ailenizi dinleyin.

Sonra?

Sıra geldi dostlara… Ve kız arkadaşımıza veya erkek arkadaşımıza. Kendimiz ve ailemizden sonra en yakınlarımız dost ve sevgilidir. İşte burada bir sıkıntı başlıyor. ”Dosta mı yoksa sevgiliye mi daha çok değer verilmelidir”  konusu kafalarımızı her zaman kurcalamıştır. Dostumuz için sevgiliden, sevgilimiz için dostumuzdan ayrıldığımız olmuştur, ya da olacaktır. Dostlarımız ve sevgilimiz arasında seçim yapmadan aynı orantı da değer vermek gerektiğini düşünüyorum. Yeri geldiğinde dostlarımıza, yeri geldiğinde sevgilimize vakit ayırmalı mesela.

Bu yazımda asıl varmak istediğim nokta farklı: Eğer değer sırasını bozarsak ne olur? En yakınımızda olanlara da değil de, daha uzak olanlara daha çok değer verirsek… Ne olur söyleyeyim. ”Nankörün teki olursunuz!” Kızmayın bana ama öyle:(Yakınlarınıza vermediğiniz her değer , bir gün size verilecek olan değeri eksiltecektir. Böyle yapa-yapa artık kendinizi yalnızlık çukuruna sürükleyeceksiniz. Ama bu yaptığınız hatanızı, sığınacak bir eviniz, danışacak bir hocanız, sarılacak bir dostunuz, tutacak bir eliniz kalmayana kadar anlayamayacaksınız.

”Yok ben yalnız yapabilirim. Kimseye ihtiyacım yok.” diyorsanız sadece kendinizi kandırıyorsunuz demektir. Bir gün sadece ”keşkelerle” dımdızlak ortada kaldığınızda yapacağınız bir şey kalmayacak. ”Keşkelerden” kurtulmak için gelin şu arkadaşınızı dinleyin. Size değer verenleri gözardı etmeyin!

”KEŞKESİZ” güzel bir hayat dileğiyle…