Beslenme ve Spor

Yıllar önce sağlıklı beslenmeye çalışırken internet siteleri, diyetisyenler az ve sık yenilmesini öneriyor diye bunu uygulamaya çalışıyordum. Pek bir işe yaradığını söyleyemem. Hem sürekli şişkinlik hissediyor, hem de yemek aralarında bir şeyler atıştıracak kadar acıkmıyordum. Taa ki Karatay Beslenmesi kitabını okuyana kadar. Bir şeyleri yanlış yapıyor olabileceğime karar verdim ve günde üç öğün beslenip, öğünler arası en az dört saat bırakmaya başladım. Şişkinlik ve kabızlık problemim geçtiği gibi aralarda da hiç acıkmıyordum. Zamanla öğünlerimi iki ana bir ara öğüne indirmeyi de basardım, çünkü doğru besinleri tükettiğimde bu bana yetiyordu.

Yazımın amacı tabii ki şu ya da bu beslenme şeklini uygulayın değil. Herkesin uymaya çalıştığı standartlar yerine kendi standardınızı bulun. Beslenmede de sporda da aynı şey geçerli. Her bireyin ihtiyacı farklıdır. Yaptım bir ayda süper model gibi oldum diye lanse edilen bir spor programı sizde hiç etki göstermezken, başkalarının burun kıvırdığı bir aktivite ile çok iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

Bu konularda şüpheci olun ve araştırıp deneyip kendiniz için en doğru olanı bulun. Her bilginin elimizin altında olduğu günümüzde okuduğumuz bilgilere hemen inanmak gibi bir yanılgıya düşüyoruz. Özellikle gençler yanlış beslenme bilgileri ve güçlerini sonuna kadar tüketecekleri spor programları ile fit kalmaya çalışıyor ve bunun sonucunda depresyona girebiliyorlar.

İnsan olarak, kendimizden başkasını beğenmeye çok meyilliyiz. Özellikle biz kadınlar, karşımıza bir kadın modeli alıp kendimizi ona benzetmeye çalışabiliyoruz sıkça. Kıvrımlı vücudu olan bir Akdeniz kadınının, ince uzun vücut yapısı olan bir kadına benzeyemeyeceğini anlaması için vereceği uğraşları ve yaşayacağı moral bozukluklarını tahmin edebilirsiniz. Olmak istediği insan olamadığı ve bu yüzden kendini olduğu gibi kabullenip sevemediği için intihar eden insan sayısı ne yazık ki azımsanacak sayıda değil.

Standartların bağımlısı olmayalım, standardımızı kendimiz yaratalım. Elimizde çok güzel bir malzeme var: BİZ. Onu en iyi, en mükemmel haline getirmeye uğraşalım; olamayacağı bir hale sokmaya değil. Sağlıklı ve fit kalın.

Bu yazı Deryanın Spor Günlüğü tarafından musaozsari.com için yazılmıştır.

Yazar Hakkında:

Merhaba, ben Derya. Evli, 3 çocuk annesi bir anaokulu öğretmeniyim. Haşimoto tiroit hastalığı ile boğuşurken kilo verebilmek ve metabolizmamı hızlandırabilmek adına spor arayışlarına girdim. Zamanla bu bende bir tutku haline dönüştü. Bir forumda benim gibi evde spor yapmak durumunda olanlara yardımcı olmaya başladım, ama forum dar geldi; kendime ait bir yerim olsun dedim. Böylece blogum Deryanın Spor Günlüğü ortaya çıktı.