Uzun süredir blog yazarlığı yapanların karşılaştıkları en büyük sorunlardan birisi ”yazamama” ‘dır. Bu yazamama evresinin süresi kişiden kişi değişse de hemen hemen her blog yazar yazarı bu problem ile karşılaşır. Ben de bu olumsuz süreci yaşayanlardanım bir süredir. 4 yılı aşkın bir süredir kişisel bloguma özgün içerikler oluşturmaya çalışıyorum. Bazı zamanlarda boş vaktim olsa dahi yazamıyorum. Bilgisayarın başına geçip dakikalarca bazen saatlerce oturuyorum. Ama bırakın bir makaleyi tek bir cümle yazamıyorum. Baktım olmayacak, hemen bilgisayarın başından kalkıyorum.
Özellikle bu sene bloguma yazı girme konusunda fazlasıyla sıkıntı yaşadım. Ara sıra makaleler girsem de yeteri kadar yayımlamadığım farkındayım. O yüzden oturup düşündüm; ”bu sorunu nasıl çözebilirim?” Öncelikle yazamama sorununun kaynağına inmeye çalıştım ki çözüm sürecini ona göre şekillendireyim. Bu yazımı da aynı konudan muzdarip olan blog yazarı arkadaşlarıma bir nebze de olsa faydası dokunsun diye hazırladım.
”Yazamama” Sürecinin Sebepleri Ne Olabilir?
Oturup ciddi bir şekilde yazmamı engelleyen konuları düşündüm. Hangi konular ne zaman yazmamı engelliyor irdelemeye çalıştım.
Uzun Süredir Blog Yazma
Blog macerasına ilk atıldığım günlerdeki heves ile şimdiki hevesimin aynı olması söz konusu bile değil. Yazmanın vermiş olduğu o heyecan ve zamanla yazdıklarımın okunduğunu görme heyecanı zamanla sönükleşiyor. Çünkü artık belirli bir takipçiye ulaştım ve bloguma günlük ortalama bir ziyaret var. Dikkat ederseniz uzun süre blog yazarlığı yapanlar daha az yazı yayınlarlar. İlk başlarda her gün ya da 2,3 günde 1 yazı yayınlarken seneler geçtikçe bu oran 2 haftada 1 ya da ayda 1’e düşer.
Tavsiye Makale: Bloga Ziyaretçi Çekmek
Sosyal Medyada Fazla Vakit Geçirmek
Hemen hemen hepimiz çeşitli sosyal medya alanlarında vakit geçiriyoruz. Gün be gün sosyal medyanın hayatımızda daha çok hakimiyet kurduğunu düşünüyorum. Bu sebeple her gün belirli saatler sosyal medyadayız. Kendimi de düşününce önceleri sosyal medyadan soyut bir kişilik iken şimdilerde farklı mecralarda vakit geçiren birisi haline geldim. Amansızca sosyal medya hastası değilim belki ama önceden bloguma daha fazla vakit ayırırken şimdi sosyal medyada daha fazla vakit geçiriyorum. Sanırım bu durum da yazma konusunda beni gerilere atıyor.
Az Okumak
Hangi konuda olursa olsun okumayı bıraktığımız zaman yazma becerilerimizde hatırı sayılan bir gerileme oluyor. Bununla birlikte yazacak konu bulamaz hale geliyoruz. Düzenli bir şekilde kitap okuyan bir kişinin hem konuşacak hem de yazacak bir şeyleri vardır. Okumanın her konuda olduğu gibi blog yazarlığında da etkisi olduğunu düşünüyorum.
İlgili Makale: Okumayan Toplumun Yazamayan Blog Yazarları
Kendimizi Sosyal Hayattan Soyutlamak
a-sosyal medyanın da büyük etkisiyle gerçek hayatla sosyalleşmemiz gerekirken sanal hayat ile sosyalleşmeye çalışıyoruz. Haliyle gerçek hayattan kendimizi soyutluyoruz. Bu durum da ilişkilerimizde kopukluklara sebep oluyor. Kanlı canlı insanlar ile vakit geçirmediğimizden dolayı da yazacak konu sıkıntısı yaşıyoruz. Çünkü insanlarla vakit geçirmenin olumlu ya da olumsuz konularda bizi yazmaya ittiğini düşünüyorum.
Farklı Hobiler Edinmemek
Her ne kadar yazmak, bir hobi olsa da yazmanın dışında farklı hobiler de edinmek gerektiğini düşünüyorum. Kafamızı sadece yazmaya verince canımız yazmak istemez ve bir süre sonra aynı işlemi yapmaktan sıkılırız. O yüzden hangi konuda olduğu fark etmez, yazmanın dışında yeni hobiler bulmalı.
Mükemmelliyetçi Yazı Anlayışı
Blogunuzda yazı sıklığını düşüren sebeplerden birisi de mükemmelliyetçiliktir. Vardır ya bazı insanlar; her şey mükemmel olsun, tek bir kusur bile olmasın… İşte yazı konusunda da bu anlayışı abartırsanız olumsuz etkilenirsiniz. Bazen ben de bu konuda kendime kızıyorum. Bir yazı yazacağım, konu ilgili her türlü araştırmayı yapıyorum ve notlarımı alıyorum. Artık yazmam gerek değil mi? Ama ben hala ”acaba her şeyi araştırdım mı?”, ”eksik bir konu kaldı mı?”, ”yazımı okuyanlar gerçekten faydalanabilecekler mi?”, ”yazım uzun mu oldu, kısa mı oldu?” gibi sorular ile kafamı meşgul ettiğimden bir türlü o yazımı yazamıyorum. Normal şartlarda yazınızı yazmadan yukarıdaki soruları sormanız en güzelidir, ama bu soruları abartma yazınızı yazmanızı geciktirir.
Hayat Gailesi
Bir taraftan hayatımızı ikame ettirirken diğer taraftan da blogumuza gereken değeri vermeye çalışıyoruz. Hepimizin hayatı farklı yollarda ilerliyor. Hastalıklar, kazalar, ölümler, para kazanma derdi… Bunlara benzer daha birçok sebep yüzünden de yazmaya ara verebiliyoruz. Bu durumda elimizden çok fazla bir şey gelmese de en kısa sürede kendimizi toparlayıp yazmaya devam etmek en güzeli. Çünkü yazmak, dertlerimizi bir nebze de olsa hafifletir.
Peki, Yazamama Sorunu Yaşadığımızda Ne Gibi Önlemler Almalıyız?
Her blog yazarının başına gelebilecek olan bu soruna küçük önlemler ile engel olabilir ya da bu süreci kısaltabiliriz diye düşünüyorum. Kısaca bahsedecek olursam;
- Sık Sık Değil, Düzenli Yazın
Yazma heyecanı ile günde 4,5 içerik oluşturmaya çalışırsanız ilerleyen günlerde hem yazacak konu bulamazsınız hem de yazmaktan sıkılırsınız. O yüzden belirli aralıklar yazmaya özen gösterin.
- Okuyun
Ne okuduğunuzun çok da önemi yok; dazete, roman, dergi fark etmez. Okudukça yazma iştahı gelecek ve yazmaktan daha çok zevk alacaksınız.
- Hobi Edinin
Yazmanın dışında farklı hobiler edinmeye çalışın. Kafanızı dağıtmaya yarayacak herhangi bir hobi işinizi görecektir.
- Sosyal Medyadan Uzak Durun
Yukarıda da bahsettiğim gibi sosyal medyanın olumsuz anlamda yazmaya etkisi büyük. O yüzden mümkün mertebe sosyal medyadan uzak durun, ama bu demek değil ki sosyal medyayla ilişkinizi kesin. Bir blog yazarı olarak sosyal medyayı sonuna kadar arkanıza alın, ama abartmadan 🙂
- Sosyalleşin
Sosyal medya yerine gerçek hayat ile sosyalleşmeye çalışın. Sosyalleşmekten kasıt, 7/24 gezin tozun değil elbette. Arkadaşlarınızı ziyaret edin. Bazen tek başınıza çıkın ormanda gezin. Yabancı olsalar da etrafınızdaki insanları inceleyin.
- Mükemmel Olmaya Çabalamayın
Mümkün olduğunca yazılarınıza dikkat edin. Yazmadan önce ve yazdıktan sonraki araştırmalar veya düzenlemeleri yapın. Ama ”benim yazım mükemmel olacak” diye diye yazınızı yayınlamayı aksatmayın.
Sonuç:
Yazamama süreci/sürecim ile ilgili düşüncelerimi ve aldığım notları sizler ile paylaştım. Siz de aynı konuda sıkıntı yaşadıysanız/yaşıyorsanız ne gibi duygular içerisinde olduğunuzu; bu sorunu çözmek için ne gibi önlemler aldığınızı yorum olarak bildirin. ”Yazacak konu bulamıyorum” diyenlerin faydalanabileceğini düşündüğüm ”Blogunuza içerik üretmek için tavsiyeler” adlı yazımı da okuyabilirsiniz.
Beni anlatıyormuşsun anlatmışsın. Yalnız olmadığımı bilmek değişik geldi.)
BeğenBeğen
Tüm yazarların zaman zaman yaşadığı sorunlar Serdar Bey 😀
BeğenBeğen
Çok işime yaradı gerçekten. Blog’umda ( https://www.aykirisesler.com ) zorlanıyorum bazen bu konuda.
BeğenBeğen
İlk yazı başlığınızı görünce aklımdan geçen cevap “Sulayacaksın abi, sulayacaksın” idi, gülümsemiştim sonrasında da. Güzel tespitler. 🙂
BeğenBeğen
Teşekkür ederim 🙂
BeğenBeğen
yaz tatillerinde üşeniyorum yazmaya açıkçası önceden post hazırlarsam ne ala yoksa kalıyor..
BeğenBeğen
Evet, yaz dönemlerinde yazmak biraz sıkıntı olabiliyor, o yüzden en iyisi kış döneminde yazı deposu yapıp yaza içerikleri planlamak.
BeğenBeğen
Bende uzun zamandır yazamıyorum. Çünkü web sitemin optimizasyonunu yapacağını söyleyen bir üç kağıtçı bozdu tüm siteyi. O yüzden yazasım gelmiyor 😦
BeğenBeğen
Geçmiş olsun hocam, umarım kısa sürede sıkıntınız çözülür ve yazmaya devam edersiniz.
BeğenBeğen
Sevgili Musa,
Aynı dertten muzdaripmişiz meğer. Tespitlerin çok yerinde. Hızla tüketilen mecralar (özellikle instagram) sanırım daha az yazmaya çok paylaşamaya itiyor. Blog uzun yıllardır vazgeçilmezim olunca ve yazamayınca dertlenmiştim. Şimdi önerilerinle yeniden yazmak için notlarımı aldım. özgün içeriklerde buluşmak dileğiyle.
BeğenBeğen
Yazmayı seven, bloguyla uğraşmayı seven birçok kişi bence bu durumu yaşıyor. Sizin de dediğiniz gibi sosyal medya, yazmaktan alıkoyan sebeplerin başında geliyor. Biraz gayretle bu sorunun üstesinden geleceğiz umarım 🙂
Saygılarımla,
BeğenBeğen
Musa Bey yalnız değilsiniz, eline kalemi alan herkes bu yazamama sorunundan muzdarip. Keşke ilk günlerdeki gibi tıkır tıkır yazabilsek. Önerdiğiniz çözümler içinde okumayı en başa alıyorum. Okumak.. okumak.. okumak! Gerçekten de hem “yazamama sorununa” hem de ruhsal açlığa bire bir çözüm..
BeğenLiked by 1 kişi
Küçük önlemler ile bu sorunu halledebileceğiz umarım 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba 😊 ☺ Bence harika bir konu ve içerik .. Dediğiniz gibi ara ara uğruyor ne yazacağım hissi 😊 kilit olan yerlerde de bunlardan faydalanmak rahatlatıcı olacaktır. . Ben planlama yapmaktan yanayım biraz . Yani bu hafta şu konular üzerinde yazmak istiyorum ( blog içeriğine göre ),, ana başlıklar halinde şekillendirip araştırıp yazmak da kolaylaştırıyor gibi .. 😊 Teşekkürler .. 😊🙏
BeğenBeğen
Merhaba, yorumunuz için teşekkür ederim. Her ne kadar bazen plana uyamasak da planlama yapmak en güzeli aslında, sizin de dediğiniz gibi. Plana sadık kalındığı sürece her şey yerli yerince gidecektir 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Kesinlikle öyle 😊 arada bu tarz durumlar olabilir . Gayet çözüm odaklı ve analitik yaklasmissiniz meseleye😊 Teşekkürler , İyi günler ☺😊
BeğenBeğen
Rica ederim, asıl ben teşekkür ederim değerli yorumlarınızı bıraktığınız için 🙂
BeğenLiked by 1 kişi