The Island (Ada) Filmi Konusu
Yakın gelecekte geçen Ada Filmi‘nde, dünyada meydana gelen kirlenmeden dolayı kurtulan bir grup insanın oluşturduğu ütopik bir topluluktan bahsediliyor. Aynı kıyafetleri giyen ve yeme-içmeleri denetim altında olan, karşı cinslerin birbirleri ile teması engellenmiş bir grup insan dış dünyada olup biteni çok da sorgulamadan hayatlarına devam etmektedir. Bu insanların tek gayesi, her gün yapılan Ada Çekilişi’dir. Bu çekiliş ile dış dünyadaki kirlenmenin ulaşmadığı Ada’ya gitme şansı kazanılır. Bir süre bu ütopik düzen sorunsuz bir şekilde devam ederken, Lincoln Six Eco adlı kişinin (Ewan McGregor) bir şeyleri sorgulamaya başlaması ve çok önemli bir gerçeği öğrenmesi bu düzenin sonunu getirir. (Film hakkında detaylı yorumum aşağıda)
Vizyon Tarihi: 2 Eylül 2005
Yapımı: 2005 – ABD
Tür: Bilim Kurgu , Aksiyon , Gerilim
Süre: 136 dakika
Yönetmen: Michael Bay
Oyuncular: Scarlett Johansson, Sean Bean, Michael Clarke Duncan, Djimon Hounsou, Ewan McGregor
Senaryo: Alex Kurtzman, Caspian Tradwell-Owen
Yapımcı: Steven Spielberg, Michael Bay
Imdb Puanı:6.9
Buradan itibaren az da olsa Ada Filmi hakkında spoiler verilecektir. Filmi izlemeyenlere uyarım!
Ada (The Island) Filmi Yorumum
2005 yılında yayınlanan filmi, yaklaşık 5,6 sene önce izlemiştim. Gerçekten de hoşuma gitmişti. Dün yine izledim ve filmden aynı tadı aldım. Hem bilim kurgu açısından hem de aksiyon açısından beni tatmin eden bir film. Bilim kurgu olarak başlayan film, ilerleyen dakikalarda bir aksiyon filmine dönüşüyor. Aksiyon sahneleri gerçekten de çok başarılı. Şimdi biraz filmin içeriği hakkında detay vermek istiyorum:
Filmde geçen ütopik alanda yaşayan insanlar, aslında gerçek insanlar değil. Birçok zengin, oyuncu, sanatçı ve iş adamının klonları. Zenginlerin herhangi bir uvzunda ya da organında sıkıntı olduğunda klonları devreye giriyor ve klonlar kesilip biçiliyor. Böbreğinizde mi sıkıntı var, klonu kes böbreğini al. Çocuğunuz mu yok, klonun hamile kalsın, doğurunca çocuğu al. Sistem bu şekilde işliyor. Bu sisteme para ödeyen klon sahiplerinin klonlarının insan gibi yaşadıklarından haberi yok. Onlara anlatılan, klonlarının yapay bir yaşama alanı içerisinde bilinci, duygu ve düşünceleri olmayan birer organizma oldukları.
Klonlara, birtakım aşamalardan geçip uygun yaşa (sahiplerinin yaşı) geldikten sonra bir nevi anne karnı görevi gören teknolojik alandan çıktıktan sonra, uydurmaca bir yaşam hikayesi anı olarak beyinlerine aktarılıyor. Ve yeni doğan klonlar, dış dünyada bulunduğu söylenen sözde kirlilikten kurtulan insan olarak topluluğa aksediliyor.
Hiç bir şeyden habersiz, aynı kıyafetleri giyinen, yeme-içmeleri denetim altında olan, karşı cins ile cinsel anlamda yakınlaşmaları yasak olan bu klonlar her gün sorgulamadan hayatlarına devam ediyorlar. Onları bu monoton ve sıkıcı hayata bağlayan da Ada Çekilişi. Ada Çekilişi’nde her gün bir kişi dış dünyanın sözde kirliliğinden uzak kalmış ”Ada”ya gitme şansı kazanıyor. Tabi ki bunların hepsi birer uydurmaca. Ada diye bir yer yok. Çekilişi kazananlar; hastalığı nüksetmiş ya da organ nakli gelmiş sahipleri olan klonlar.
Her şey tıkırında giderken başrol oyuncumuz Lincoln Six Eco (Ewan McGregor), bir şeylerin ters gittiğinden şüpheleniyor. Bir süre sonra da Ada Çekilişi’nin bir yalan olduğunu öğreniyor ve aynı gün en yakın arkadaşı Jordan Two-Delta (Scarlett Johansson) çekilişi kazanıyor. Hal böyle olunca Jordan Two-Delta’ı çekilişin bir yalan olduğunu, çekilişi kazananların organlarının alındığını anlatıyor.
Yetkililer bu klonların işin aslını öğrendiklerinin farkına vardıkları için Lincoln Six Eco ve Jordan Two-Delta klonu ve görevliler arasında bir kovalamaca başlıyor. Ardından klonlarımız hapsoldukları yerden kaçıp kurtuluyorlar. Dış dünyaya adım atan klonlarımızı aksiyonlu maceralar bekliyor.
Ada Filmi’nin izleyicilere vermek istediği mesajdan bahsetmezsem olmaz. Birçok bilim kurgu filmlerinde işlenen bir konu: İnsanın Tanrı’yı oynaması. Kendini Tanrı yerine koymaya çalışan kibirli birtakım insanların, çoğu bilim adamı, etik kuralları hiçe sayarak ahlaktan uzaklaşarak ileriye gitmesi anlatılıyor filmde. Bununla birlikte sırf kendi hayatları için başkalarının hayatlarını hiçe sayan insanlar anlatılıyor.
Ada (The Island) Filmi, tam da günümüz dünyasını yansıtıyor aslında. Teknoloji çağının geldiği noktada, bu gelişmenin faydalarını kullanmanın yanında suistimal edilebilecek etik olmayan uygulamalarında türeyebileceğini anlatıyor. Ki klonlama üzerine uzun süredir çalışmalar yapıldığı biliniyor. Şuanda ne kadarlık bir gelişme oldu, gelecekte ne gibi sıkıntılara yol açabilecek, hiçbirimizin bilgisi yok. Ama bu gelişmelerinin bir gün mutlaka büyük sorunlara yol açabileceği bir aşikar.
Ben bir tane buldum ilginç bir hizmet olan bu filmler: https://hdfilmizle.video/ belki arama yapan birine yardımcı ollabilir!!
BeğenBeğen
film süperdi 2 defa tvde izlemiştim insan klonlama ile ilgili güzel bir film.
BeğenBeğen
Güzel Bir Film Teşekkürler
BeğenBeğen
Yorum için teşekkür ederim, gerçekten de güzel bir film.
BeğenBeğen
Not alıyorum ,kurgu bilim filmleri ilgimi çekiyor teşekkürler.
BeğenBeğen
Muhakkak izleyin, güzel bir film Hatice Hanım.
BeğenBeğen
Teşekkürler Musa’cım izledim ve çok beğendim
BeğenBeğen
Beğenmenize sevindim 🙂
BeğenBeğen
Masaüstünden
BeğenBeğen
Kontrol ettim, değerler eski oranda ama, bazen yavaş açılabiliyor. Uyarı için tekrar teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Rica ederim. Belki de sorun benim internetimle ilgili…Bu ihtimal aklıma gelmemişti aslında. Bir sorun olmadığına sevindim. Saygılar…
BeğenBeğen
Teşekkür ederim selametle.
BeğenBeğen
İzlediğim zaman çok keyif aldığım bir filmdi. Dediğiniz gibi aksiyon sahneleri çok iyiydi. Bunun yanında bana göre en iyi sahne ikilinin kaçış sahnesi. Filmin her kısmına çok iyi değinmişsiniz, elinize sağlık. Film 2019’da geçiyordu, bakalım bundan 2 sene sonra böyle bir teknolojiye ulaşabilecek miyiz?
BeğenBeğen
Evet, gerçekten de güzel bir film. Teknoloji gelişsin, ama umarım bu şekilde gelişmez. Yorumunuz için teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Merhaba, bu filmin bir bölümünü televizyonda izlemiştim.Konusunu hatırlıyorum sadece.
Sitenize her tıkladığımda çok geç açılıyor. Belki bilmek istersiniz diye düşündüm.
BeğenBeğen
Merhaba, uyarı için teşekkür ederim. Masaüstünden mi yoksa telefondan mı giriyorsunuz? Hızı kontrol ediyorum.
BeğenBeğen